İskoçya'da, Soğuk Savaş sırasındaki nükleer testler yapılıyordu. İşte bu testler ile aynı zamana denk gelecek şekilde İskoçya’ya % 24 daha fazla yağmur yağdı. Peki neden? Bu sorunun cevabını fizikçiler şimdi bulduklarını ifade ediyorlar. Fizikçilere göre ; Radyoaktif parçacıklar atmosferi elektriksel olarak yükler ve bu nedenle ağır su damlacıklarının (yağmur bulutları) oluşumunu destekler.
Helyum, normal basınçta donmayan tek maddedir. Çünkü ; Teorik olarak Helyumun donma noktası, -273.15 ° C'lik mutlak sıfırın altında olmalı. Ancak bundan daha düşük sıcaklıklara ulaşmamız imkansızdır.
1974'te "Arecibo Mesajı" dünyanın en büyük ikinci radyo teleskopu tarafından uzaya gönderildi. İkili kodlu sinyali deşifre etmeyi başaran yabancı bir medeniyet, nerede olduğumuzu , görünüşümüzü ve yapımız hakkında bilgileri bu mesajda bulabilecekti. Fakat eleştirmenler, mesajın çok karmaşık olduğunu söylüyor. 150 yıl önceki insanlar dahi bu mesajları kendileri bile anlayamaz ve yorumlayamazdı. Ek olarak, gökadamızın kendi kendine dönüşü de konum hesabına katılmadı, böylece sinyal hedefini ıskalayabilir. Uzayda bir medeniyet mesajı alsa bile bizi bulamayabilir.
İddiaya göre, 19. yüzyılda bir kimya profesörünün öğrencilerine: "Alüminyum üretmek için ucuz bir süreç bulursanız zengin olabilirsiniz" dediği söylenir. Bunu ciddiye alan öğrencisi Charles Hall daha sonraki yıllarda bunu başarmak için yıllarca çalıştı, 1886'da başardı. Hemen patentini aldı ve gerçekten zengin oldu. Kurduğu firma bugün hala alüminyum üretiminde pazar lideridir. Bu icat olmadan önce alüminyum gümüş kadar pahalıydı.
Bu kadar çok yıldız varsa, peki neden gökyüzü geceleri daha parlak değil?
Bu düşünce deneyi "Olbers Paradoksu" olarak bilinir. Cevabı : Evren genişliyor, bu da bazı yıldızlardan gelen ışığın bize asla ulaşmadığı anlamına geliyor. Ek olarak, yıldız ışığının dalga boyu uzayda dolaşırken artar ve onu bizim için görünmez hale getirir.
Örümceklerin bacaklarını esnetecek kasları yoktur, ancak onları hidrolik olarak kontrol ederler. Bunu yapmak için bacaklarında aşırı vücut sıvısı basıncı oluştururlar. Öldükten sonra örümcek kurur ve bacaklarını düz tutmak için gereken hidrolik basınçtan yoksundur, bu yüzden örümcek bacakları öldükten sonra kıvrılır.
Denizin tipik ferahlatıcı ve romantik kokusu çürümüş alglerden gelir. Kokulu gaz dimetil sülfit, ölü alglerin ayrışması sırasında bakteriler tarafından salınır.
Uppsala Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, 2013'te bir hafta sonu yanlışlıkla bitmemiş bir deneyin başından ayrıldılar. Hafta sonu bitip pazartesi laboratuvara gelince , reaksiyon kabında, hiç beklemedikleri bir şekilde, yeni bir malzemenin oluştuğunu gördüler. Bu malzeme “Upsalit” olarak adlandırıldı. İşin daha da ilginç yanı : Yanlışlıkla yaratılan bu malzeme, önceden üretilmesi imkansız kabul ediliyordu. Upsalit, kristalizasyon suyu içermeyen magnezyum karbonattır. Bu tesadüf buluştan önce, malzemenin yalnızca kapalı su molekülleri ile var olabileceği düşünülüyordu.
Çeviri: İnanç Kaya
Kaynak: Doktorwissenschaft
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder