11 Ekim 2017 Çarşamba

Bağırsaklarımızda Saklı Olan Mikroevren Hayranlık Uyandırıyor,

Mide parçalar, bağırsaklar bu küçük parçalardan işine yarayanları besine dönüştürür ve haydi bakalım çalışın, bu makineyi ayakta tutmamız gerekli diyerek, besinleri kana gönderir.

Peki bağırsaklar bunu nasıl yapıyor? Temizlik hastalığı ( obsesif kompulsif kişilik bozukluğu) olanlar bundan sonraki paragrafları okumasın. Bayılmalarına sebep olmak istemem.

Bağırsaklar, bize sistemimizin çalısşması için yakıt sağlarken trilyonlarca bakteriden yardım alıyor. Onlar olmadan biz hayatta kalamazdık. Hemde bu bakteriler, ömür boyunca bize eşlik ediyor. Hepsinin ortak adı : Mikrobiyota. Vücudumuzun yaklaşık 3 kilosu bu bakterilerin ağırlığı. Kendi hücrelerimizden bile on kat daha fazlalar. Mikrobiyotun sahip olduğu genetik malzemeye de mikrobiyom deniliyor. İşte bu yeni yeni, önü açılan bilim dalı artık saygın üniversitelerde incelemelerine devam ediyor. Bunlardan biri Max Planck Ensitütüsü. Bölüm Başkanı, 47 yaşındaki, Ruht Ley verdigi bir röportajda şunları söyledi:

İnsan, bakteri olmadan hayatta kalamazdı. Peki bu mikroorganizmalar, en içteki merkezimizde tam olarak ne yapar? "Eğer orada olmasalar, bir sorun var demektir." Yetişkin bir insanda bağırsaklar, yaklaşık 32 metrekarelik bir yüzey alanına sahiptir. Orada olan bitenler o kadar karmaşıktır ki. Keşfedilmesi gereken koskoca bir mikroevren karşımızda duruyor. Bizler başlangıcın sonuna gelebildik sadece. Bu mikroevrenin keşfi aslında, insanın mekanizmasının işleyişinin keşfidir.

İnsan bağırsaklarındaki bakterilerin çeşitliliğindeki farklar, bakterilerin birlikte oluşturduğu kompozisyanlarda hangi bakterilerin birlikte yaşadığını mikrobiyomun neden her insanda farklı olduğunu çok az biliyoruz. Binlerce araştırmacının üzerinde çalıştıği iki soru var. Bağırsaklarda hangi bakteriler var? Peki orada ne yapıyorlar?

Bilimin kesinlikle bildiği tek şey, mikrobiyomda olanın bağırsaktan kana, oradan da vücut ve organlara geçmesi ve dolayısıyla insan hayatını, genel iyilik halini ve günlük formunu, sağlık ve hastalığı önemli derecede etkiliyor olmasıdır. Mikrobik araştırma şu anda patlayan bilim ve tıp sektörlerinden biridir.

Laboratuvarlarda ele alınan sorulardan birçogu, insanın günlük yaşantısına dokunuyor. Örneğin: laktoz intoleransı. Genetik yatkınlığın önemi nedir? Bağırsak mikrobiyolojisi için de mi? Bifidobakteriler gibi spesifik bakterilerin rolü nedir? Ve hangi diğer bakteriler önemlidir?
süt şekeri sindirimi (laktoz)?

Aynı zamanda, yavru memelilerin büyük çoğunluğu asla laktozu işlememelidir, diyor Ley. Yetişkin organizmaları gibi bebekler bu sindirim süreci için donatılmamıştır. Bununla birlikte, dünyanın bazı bölgelerinde, örneğin Batı Avrupa'da olduğu gibi Afrika'nın veya Asya'nın bazı bölgelerinde insanlar 15.000 yıl önce hayvanları ve süt sığırlarını yetiştirmeye başlamışlardır. O zamandan beri inek sütü diyetimizde büyük değişim getirdi. Insan genomunun da zamanla değiştiğini görmek, o kadar çarpıcı ki. Bu değişimin kahramanları yine bağırsaklardaki bakteriler.

Bir başka projemiz ise, beyaz ekmeğin içinde bulunan nişastanın vücutta nasıl işlendiği sorusunu ele alıyoruz. Bu aynı zamanda belirli bir genotipe, yani bir insanoğlunun genlerine de bağlıdır. Bazı insanlar tükürüklerinde (Şeker Bölme Enzum Amilazı gibi) şeker parçalarının, şekerin büyük bir bölümünün kana çok çabuk ulaştığını ve böylelikle de insülin seviyesinin hızla yükseldiğini düşünüyoruz. Diğerleri için, bu yükselim daha yavaştır. Diyabetik hastalarin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bağırsaklarda gerçekleşen ve organizmaların sindirim süreçleri için önemini araştırmak ve bu bakterileri anlamak onun için çok önemlidir.

Mikrobik araştırma, nispeten genç bir araştırma alanıdır. Sorular ve fikirler yavaş yavaş araştırma projelerine entegre edilmektedir.

Bakteriler ile beraberliğimiz doğumla başlarlar. Annenin vücudunda fetüs bakteri içermez. Dünyaya geldiğinde, ilk dakikadan itibaren çevrenin bir parçası haline gelir: Bakteriler deriyi, müköz zarları ve bağırsakları kolonize eder. Herkes kendi mikrobik gelişimini geliştirir.

Laktoz ya da glutenin tolere edilemezliği ile ilgili sorunun çözümünde, bilimin yakında yeni tedavi yolları bulacağını umut ediyoruz.  Bağırsakta Christensenella bakterilerin daha az olduğu hayvanlar, yüksek Christensenella kolonizasyonuna sahip hayvanlardan daha hızlı kilo alırlar. Her ne kadar aynı yiyecekleri alıyorlar olsalar da. Obozite sorunu yaşayanlarda sorun, sadece gıda miktarı değil! Diyet alışkanlıkları mikrobikomu etkiliyor? Örneğin, et yiyenlerin vejetaryenlerden farklı bir bağırsak florası vardir. 

Dünya üzerinde hala oksijen bulunmayan bir zamandan gelen, 2 milyar yıldan daha eski bir Stromatolit bakterileri var. İnsanlar olmadan bakteriler yaşayabilir. Dünyada milyarlarca yıldır sadece bakterilerden oluşan, böyle bir hayat varıi. Fakat bakteriler olmadan biz yaşayamayız. Genlerimizi oranlar isek, kendi genlerimiz vücudumuzda sadece %10, bakteri genleri ise %90 vucudumuzda yer kaplıyor. Vücudumuzun ekosisteminde toplamda 18 yerde mikrobiyota vardır. Bağırsaklarımız en kalabalık bölgedir. Iyi huylu bakteriler vücudumuzda çok daha fazladır. Vücudumuzdaki bakteri çeşitliliği çok önemlidir. Bunu yediğimiz gıdalar, temasa geçtigimiz insanlar, içeceklerimiz etkiliyor.

Hipoktat`ın iki bin yıl önce dile getirdiği gibi hakikatten "bütün hastalıklar bağırsakta başlıyor", bunu bugün anlayabiliyoruz. Antibiyotik alımında bilinçsizce ve sıklıkla alınım, bu bakterileri dolayısıyla bizlerin, yaşam kalitesini önemli derecede olumsuz etkiliyor.

Eğer hasta iseniz, bağırsaklarınızda ki bakterilerin kompozisyonunda bir sıkıntı var demektir. Bu hiç aklınıza gelmeyecek, bağlantı bile kurmayi düşünmediğiniz çoğu hastalık için geçerlidir. Kronik yorgunluk, alerji, bronşit, astım, kanser, obozite, alzheimer,depresyon gibi.


.Özgün Çeviri : İnanç Kaya
Kaynak : http://www.tagblatt.de/Nachrichten/Der-Darm-ein-Mikrokosmos-348828.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Venüs'te Yaşam İzleri Bulundu

  Venüs'te Yaşam İzleri Bulundu 450 dereceden fazla sıcaklığı bulunan, güneş sisteminin yaşama en düşman gezegeni Venüs`te, nasıl olurda...