Bir olaya veya işe karşı olumlu beklentileriniz varsa, genellikle daha iyi bir sonuç alırsınız. Ne yazık ki, tam tersi de çalışıyor. Örneğin kendi kendinize olumsuz konuşuyorsanız gelecekte daha kötü sonuçlar da alırsınız. Bu duruma Rosenthal Etkisi denir.
Vücut dilinde, bir kadın bir kişiyle ilgileniyorsa, bunu saçıyla veya mücevherleriyle oynayarak işaret eder.
Psikolog Julianne Holt-Lunstad, arkadaşlarıyla iyi bir ilişkisi olan kişilerin yaşam beklentisinin daha uzun süreli olduğunu buldu. Kaç arkadaşınızın olduğu önemli değil. Önemli olan arkadaşlar ile ilişkinin ne kadar yoğun olduğudur.
Zeigarnik etkisi ya da uçurum efekti, bitmemiş hikayeleri daha iyi hatırladığımızı anlatıyor. Bu nedenle birçok dizi bu etkiyi diğer şeylerin yanı sıra kullanır çünkü izleyici bundan sonra ne olacağını bilmek ister.
Gelecekle ilgili korkular genellikle özgüven eksikliğinden kaynaklanır. Özellikle gençler, yeni zorluklar veya değişikliklerle baş edemeyecekleri görüşündedir.
Kendinizi tanımadığınız bir gruba entegre etmek istiyorsanız, önce şu anda herhangi bir konuşmaya dahil olmayan ve hatta en iyisi size bakan kişiyle konuşmanızdır. Gruptaki insanlar arasındaki bir sohbeti rahatsız ederseniz, bıraktığınız ilk izlenim olumsuz olabilir.
Kötü bir ruh halindeyken yapmanız gereken ilk şey, onu kabul etmek ve kötü bir ruh haline karşı zorla mücadele etmeye çalışmamaktır. Sonra biraz egzersiz yapın, duş alın veya kitap okuyun.
Mutluluk hormonu oksitosin, sevilen kişiye dokunulduğunda salındığı için sarılma hormonu olarak da bilinir. Rahatlama, stresi azaltma ve güven sağlar.
Güne daha enerjik başlamak ister misiniz? O zaman kalkar kalkmaz yatağınızı düzeltin. Bu size sabahları biraz daha fazla başarı hissi verir. Bunun gününüzün akışı üzerinde olumlu bir etkisi vardır.
Yalnızca iyi gitmeyen şeylere konsantre olursanız, sonunda bu durum sizde tam bir vücutsal ve psikolojik yorgunluğa yol açacaktır. Bunun yerine, dikkatinizi zaten iyi giden şeylere odaklayın. Bu hem özgüveninizi hem de öz sevginizi artıracaktır.
Mükemmeliyetçiler, mükemmel çözüm için çabalarlar. Bu nedenle, Burnout (Tükenmişlik) gibi hastalıklara son derece yatkındırlar.
Çeviri : İnanç Kaya
Kaynak : menschlichepsyche
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder